İstanbul seyahatim öncesi Çanakkale'ye acilen gitmem gerektiği için yola otomobil ile çıkmaya karar verdim ve gün ışımadan, erken saatlerde Ankara'dan hareket ettim.
Niyetim öğlen saatlerinde Uluabat Gölü'nde gözlem yapmaktı ve Gölyazı ve Eskikaraağaç'da toplam iki saatlik gözlem yapabildim.
Gölyazı ziyaretim verimsiz geçerken, Eskikaraağaç sakinlerinin dostça tavırları içerisinde evlerinin çatılarına yaptıkları yuvalara yerleşen leylekleri uzun uzadıya görüntüleyebildim.
Uluabat Gölündeki suyun artış göstermesi nedeniyle göl kıyısında araç ile ilerlemek mümkün değildi.
Uluabat Gölün'nde yer alan Uluabat Kuş Cenneti ziyaret noktalarımdan biri oldu.
Bu alan göle sıfır 20 dönümlük bir alan üzerine kurulu olan ve aslında " ÖZEL ULUABAT KUŞ CENNETİ "diyebileceğimiz bir yer.
Sahibi oldukça dertliydi, ayak üstü yaptığımız kısa sohbet sırasında; yapmak istediği bir çok uygulamanın, prosedürlere takıldığı, engellendiği, izin alamadığını ve devletin bu bölgeyi gözden çıkardığı belirtti.
Av sezonunda bu bölgenin ava açık olması nedeniyle bölgedeki avcılarında sonunun getirircesine avlandıklarından, kış boyunca saniyede bir fişek patlaması malesef kuşların bölgeyi terk etmesine neden olduğunu sıraladı.
Şikayetlere olumlu cevap geliyor mu, özelikle jandarmanın bu konudaki duyarlılığından söz ettimse de bu konuda da olumsuz yanıtlar bir biri ardına patladı, bölgenin sahipsizliğinden söz etti.
38 yıldır bu bölgede bulunduğunu ve 400 civarındaki türün bu bölgeyi göç yolu olarak kullandığını, göç sırasında güneşin görülmeyecek derecede havanın resmen karardığını, söyledi.
Uluabat Gölü'nün büyük oluşu, önceden iyi planlanmış bir zaman ihtiyacını ortaya koydu, gütmeden bölge ile ilgili mutlaka iyi ders çalışmak gerekiyor.
Okuyan ve yorumları ile değer katan herkese Çanakkale'den teşekkürler, selamlar...
Gözlem süresi; 3 saat