Dün geceden biraz yağmur yağmasına rağmen; sabah kalktığımızda Aydın\'da havanın güneşli görünmesine aldanıp, Mustafa ile İzmir\'e doğru yola çıktık. Daha Selçuk\'a varmadan ani başlayan ve bardaktan boşalırcasına süren yağmur, gökgürültüsü ve iyice kararan hava ile ani bir U dönüşü ve Aydın\'a geri döndük. Merkeze girmeden benim teklifimle Mustafa, direksiyonu Söke yönüne kırdı. Koçarlı taraflarında hatta Aydın\'dan Söke\'ye kadar hemen bütün tarlalar su altındaydı. Önceki hallerini bilmesek, tarla değil, doğal göl sanacaktık. Koçarlı\'ya yaklaşırken, yine böyle bir gölün kıyısına yakın, Sığırbalıkçıllarını görüntüleyelim derken; bir saati aşkın bir süre, balçık yığınında cipi kurtarmaya çalıştık. Sağanak yağmur altında onların ve küçük akbalıkçıllarla karabaş martıları görüntülemeyi ihmal etmedik. İspinoz gibi yaygın kuşların yanı sıra birkaç Kızılkuyruk da civarda dolaşıyordu. Söke\'deki yemeğin ardından Bafa Gölü\'nün yolunu tuttuk. Yağmur yerini yine güneşe bırakmıştı. DSİ\'nin yaptığı setten yapılan kısa gözlemden sonra kıyıkuşları ve filamingoların olduğu yöne doğru giderken, bir kulübenin üzerinde şablonda yazılmış, TRAKUŞ yazısı bize sürpriz oldu. 100 kadar filamingonun yanı sıra sayıları birkaç binden fazla olan sakarmeke sürüler halinde gölde yüzüyordu. Bir çift pelikan havalandı. Çok sayıda büyük ve küçük akbalıkçıla ilaveten, karabataklar da sıkça geçiş yapıyordu. Bir çift bataklık çintesi, çok sayıda toygar ve küçük iskete de bir konup, bir havalanıyordu. Bu güzellikler fazla uzun sürmedi. Ardı ardına yükselen tüfek sesleri... Girişte “Ava Yasak Alan” ve “koruma bölgesi” tabelalarına rağmen; asma kilit ve zincirle kapatılmış kapı, buraya pek yabancı olmayan birileri tarafından açıldı ve gölün içinden geçen ve zaman zaman su altında kalan yol boyunca balıkçı barınağına kadar ulaşan bir binek taksi, biraz ilginç geldi. Böyle bir yerin anahtarı kimde olabilirdi. Avcılar sayesinde KOSKS sayımını da yapmış olduk. En az 4000 kadar sakarmeke, 200 kadar tepeli patka ve 100\'den fazla elmabaş havalandı. Ardından 250 kadar karabatak alanı terk etti. Mustafa\'nın ısrarlı telefonlarına cevap veren jandarma, yarım saat kadar sonra olay yerine geldi. Ama biraz geç kalmışlardı. Avcılar yakalandı, ancak jandarmadan hemen önce civardaki bir eve girip, suç unsurlarını ortadan kaldırınca; jandarma savcılık izni gerekir diye olay yerinden ayrıldı. Akşamın ilerleyen saatlerinde İzmir\'e geldik. Sabah buluşacağımız bir diğer üyemiz Zafer Kurnuç Bey\'le, Çamaltı Tuzlası (Gediz) ziyaretimizi kısmet olursa yarın gerçekleştireceğiz. Yazı ve fotoğraflar: Ahmet Karataş (rousettus)