Merhaba,
Iğdır\'da iki yıl görev yaptığım süre içerisinde, Iğdır ve çevresindeki önemli doğal yaşam alanlarını yakından tanıma şansım oldu.Ve gerçekten ne kadar şanslı bir kura çektiğimi, Iğdır ve çevresini tanıdıktan sonra anladım.Aslında tanımak sayılmazdı bizimkisi; sanırım özümsemek daha doğru bir kavram olur...
Iğdır ve çevresi dört mevsim görülmesi gereken bir yer. Sulak alanları, bozkırları, dağlık alanları ve sınır bölgeleri, inanılmaz bir güzelliğe sahip. Sayın Vali S. Saffet Karahisarlı başta olmak üzere Karakoyunlu, Aralık ve Tuzluca kaymakamlarının, diğer il müdürlerinin desteğini her zaman ve müthiş bir sinerji içerisinde yanınızda hissetmeniz mümkün.
Iğdır için eminimki KuzeyDoğa Derneği güzel bir gözlem şöleni sizlere sunacaktır. Ancak aralıksız iki yıl süren ve dört mevsiminide yakından bilen biri olarak birkaç öneride bulunmak istiyorum...
DoğaBel olarak Bulakbaşı Köyü (Karakoyunlu) ve Aralık Sazlıkları rotasını sayısız kez kullandık. Gözlemlerimiz sonucunda bölgenin özellikle su kuşları ve memeli hayvan varlığı açısından önemini ortaya çıkardık ve bu bilgi birikimini Sulak Alanlar Şube Müdürlüğü ile paylaştık.
Davetimiz sonucu Haziran 2008\'de Sulak Alanlar Şube Müdürlüğünden bir ekip Iğdır\'a geldi ve İl Çevre Orman Müdürlüğünden Mete Beyinde katılımıyla alanı dolaştık. Bu çalışma sonucunda Bulakbaşı Köyü ve Aralık Sazlıkları arasında kalan bölgenin Sulak Alan sınırları,
zonlarıyla ve detaylı bir şekilde oluşturuldu. Ve Bulakbaşı Köyü-Aralık Sazlıkları arasında kalan bölgenin Karasu Sazlıkları olarak anılması fikri ağırlık kazandı.
Bildiğiniz gibi bölge daha önce mevki isimleriyle anılıyordu. Karasu, ana kaynağını Bulakbaşı Köyünden alan ve Aktaş, Yazlık ve İslam Köyden (Karakoyunlu Köyleri) devam ederek Aralık Sazlıkları aracılığıyla İran\'a açılan oldukça güzel bir akarsu. Bazı bölgelerde geniş su aynalarına sahip (özellikle Bulakbaşı ve İslam Köy) bu akarsu, sadace su kuşlarını barındırmıyor. Çok özel bir misafire de ev sahipliği yapıyor; Koypu.
Türkiye\'nin en büyük kemirici memeli hayvanlarından biri olan koypunun anavatanı Güney Amerika\'da bulunan Şili. Turuncu ön dişleri ve sürekli kemirdiği sazlarla muhakkak görülmesi gereken bir tür.. Koypu özellikle Sayın Valimizin Iğdır için kullandığı bir bayrak tür...
Bir diğer önemli nokta ise tabi ki kızıl akbaba. Bana göre bu türü bölgede gözlem açısından önemli kılan nokta, yaklaşık 15 kızıl akbaba yuvasını aynı yamaç üzerinde görebilmeniz. Muhteşem bir duygu, yanınızda aras (veya mevkinize göre altınızda :) üzerinizde ise kızıl akbabalar ve yavruları (ve yine mevkinize göre yanınızda :)...
Ve Aras Nehri. Aras nehrini boydan boya yani Tuzluca dan Aralık\'a kadar geçme şansımız oldu. Ötücü kuğu, angıt, cılıbıt, karabatak ve balıkçıllar eşliğinde gözlem yapmak çok güzeldi. Bu bölgelerin yasak bölge olmasından dolayı görmeniz ne yazık ki mümkün olmayacaktır. Ancak belirli bir kısmını görebilirsiniz. Nehir yatağının en güzel kısmı ise Ermenistan kıyısında bulunan söğüt ağaçları üzerindeki küçük akbalıkçıl kolonisi. Ağaç topluluğu yaklaşık 30 yuvayı birden barındırıyordu...
Kaya kartalı ve dev kertenkele.
Tuzluca\'nın Gaziler köyü tek kelimeyle masalsı bir coğrafya. Gaziler in daha girişinde sizi yemyeşil bir doğa karşılıyor. Ve yukarı köylere çıktıkça dağlık alanlar ihtişamlı bir şekilde birer birer karşınıza çıkıyor. Bu dağlık alanlarda kaya kartallarını yuvasında görmeniz mümkün. Bölgedeki ak karınlı ebabilleri de unutmamak gerekir. Gaziler bölgesinin tamamında olmasada bir kaç dağlık bölgesinde bu türü görmeniz mümkün.
Bu arada adım attığınız yerlere dikkat edin; keklik yuvalarına zarar verebilirsiniz. Bu bölgenin nerdeyse tamamı kekliklerle dolu. Ne yazık ki bölgede keklik beslemek önemli bir sorun.
Ve dev kertenkele. İlk anlattıklarında dev kertenkele olabileceğini aklımıza getirmemeye çalışmıştık. Ama kendilerinin çektiği fotoğrafı gösterdiklerinde, gözlerimize inanamamıştık. Bir süre bulunduğunu söyledikleri yerlerde sıkça dolaştık. Şimdiye kadar ilk kez gördüğümüz
büyük, renkli kertenkelelerle karşılaştık. Ama dev kertenkeleyi bizim görme şansımız olmadı. Güvenlik sıkıntısı nedeniyle de her yerde ve uzun süreli gözlemlerle dolaşma şansımız olmadı. O dönemde kamu görevlisi olmam nedeniyle, rahat ve güvenlik güçleri olmadan dolaşmamam gerektiği söylenildi. Bu da dev kertenkelenin peşinden daha fazla dolaşamamamıza neden oldu. Umarım sizler görebilirsiniz...
Son olarak Küçük ve Büyük Ağrı Dağı. Destanlarda, dinler tarihinde ve masallarda haklı bir yer edinmesini bu dağları görünce daha iyi anlıyorsunuz.
Boz ayı, vaşak, kurt, çakal, tilki, tavşan, dağ keçisi, yaban koyunu ve çengel boynuz burda görebileceğiniz memeli hayvanlardan yalnızca birkaçı. Boz ayı, kurt ve çakal (çok sayıda), vaşak, tilki, tavşan, yaban koyunu ve dağ keçisini görme şansımız oldu.
Ancak bir tür varki bizlere ve sınır askerlerimize hayal meyal görünerek kayboldu. Yırtıcı bir memeli olan bu tür ne vaşaktı, ne tilki ne de kurt. Vaşağa benzesede ondan çok daha büyüktü ve kuyruğu vardı. Ansızın görünen bu tür yine ansızın kayboldu. Acaba neydi?...
Umarım verdiğim bilgiler Kars - Iğdır Doğa Festivaline katılacak olan arkadaşların, bölge hakkında küçükte olsa bir bilgi sahibi olmalarını sağlamıştır. Bölgenin ve türlerin hassasiyetini göz önünde bulunduracak olursak bazı bilgileri açık olarak yazmam mümkün olmadı. Ama şuna inanıyorumki Iğdır ve çevresi mutlaka görülmesi ve bir gözlemle yetinilmemesi gereken bir doğa harikası. İki yıllık görev sürem içerisinde Behiye ile beraber hemen hemen her hafta sonu araziye çıktık. Kimi zaman +40 derecenin üzerinde kimi zamansa -20 derecenin altında. Bölgeyi karış karış gezme fırsatı yakaladığımız için kendimizi çok ama çok şanslı hissediyoruz.
Bu arada Iğdır merkezine geldiğiniz zaman kara ağaçları mutlaka gözlemlemenizi öneririm. Gerek Iğdır Valilik binası gerekse İl Özel İdaresi binası önündeki kara ağaçlar, gri balıkçıllar için önemli yuva alanı. Üreme döneminde onlarca gri balıkçılı ve yavrularını bu ağaçlar üzerinde görebilirsiniz. Iğdır bölgesindeki kara ağaçlar gri balıkçıllar için çok ama çok önemli üreme alanı. Sadece merkezde değil bir çok bölgesinde aynı durum söz konusu. Ve yukarıda anlattığım konuların bir kısmı mevsimsel süreçlere bağlı gerçekleştiği için bizler kadar şanslı olamayabilirsiniz. Ancak bölgeyi daha sonra tekrar ziyaret etmeniz için de tatlı bir bahane olur.
Iğdır ve çevresini anlatan belgesel filmimizi Iğdır Valiliğinin web sitesinden iki bölüm halinde izleyebilirsiniz.
\"Tufandan Sonra\" isimli belgeselimize
http://www.igdir.gov.tr/GALERI/INDEX.HTML sitesinin sol alt köşesinde bulunan böl 1, böl 2 butonlarına tıklayarak ulaşabilirsiniz...
Efsaneler coğrafyasında hepinize iyi gözlemler diliyorum...
Serkan Yılmaz
Fotoğraflar hakkında kısa bilgiler;
Bakan\'ın yer aldığı sergi fotoğrafı: Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay\'ın DoğaBel\'in hazırlamış olduğu Iğdır ve Ağrı Dağı Konulu fotoğraf sergisinin açılışında...
Gemideki serginin fotoğrafı: Ağrı Dağında bulunan Nuh\'un Gemisi maketinde açılan Iğdır ve Ağrı Dağı konulu fotoğraf sergisini (DoğaBel) yöre halkı gezerken...
Gri Balıkçıl ve Kara Ağaç fotoğrafı: Karaağaç üzerindeki yuvalarda bulunan gri balıkçıl yavruları uçma hazırlıkları yaparken [ (c) Behiye Yılmaz ]
Kamera arkası fotoğrafı: Tufandan Sonra belgeselinin kamera arakası. Jimmy jip\'le çekim yaparken.
Karasu fotoğrafı: Karasu Sazlıkları [ (c) Serkan Yılmaz ]
Koypu fotoğrafı: Koypu ailesi dinlenme adasında dinlenir ve temizlenirken [ (c) Behiye Yılmaz ]
Küçük ve Büyük Ağrı fotoğrafı: Büyük (soldaki) ve Küçük (sağdaki) Ağrı Dağı [ (c) Behiye Yılmaz ]
Nuh\'un Gemisi Maketi fotoğrafı: Küresel ısınmayı simgelemesi açısından Greenpeace tarafından Büyük Ağrı dağına inşa edilen Nuh\'un Gemisi maketi [ (c) Behiye Yılmaz ]
Tekaltı fotoğrafı: Tuzlucada bulunan Tekaltı dağı [ (c) Behiye Yılmaz ]
Haber: https://yesilgazete.org/234-hak-orgutunden-ortak-aciklama-yaban-hayvanlarini-oldurme-izni-geri-alinsin/?fbclid=IwAR0n5zLrXIXXdUWUASK8p0oojfCaIOHvW_fmTze-kmn9j9ydthTSYCoHFEU