Merhabalar, Sınırlı vakitlerde çok fazla tür gözlemleme ve sürpriz türlerle karşılaşma olanağı sunan arazilerimi yoğun av baskısına maruz kalmalarından dolayı av yasağının başlama tarihi olan 26 Şubat’tan sonra gezmeye karar verdim. Bu yerlere gittiğimde avcı sayısının etrafta ki canlı sayısından fazla olmasını görmek fazlasıyla can sıkmaya başlamıştı çünkü. Bu nedenle 04/02/2017 tarihinde Ezine İlçemize bağlı deniz kıyısında ki Dalyan Köyüne gittim tek başıma. Amacım martıları gözlemlemekti. Akdeniz Martısı ile Gümüş Martı gözlemledim, martı adına da farklı bir tür yoktu. Gözlemimi bitirip dönüş yoluma geçmiştim ki çalıların dibinden “pırrrrrrr” diye topaç bir kuş havalandı, hızla benden uzaklaştı ve arazi şeklinden dolayı gözle takibim sonlandı ve gözden kayboldu. Kendime kızmakla ve hangi türle karşılaşmış olduğumu çözmeye çalışmakla uğraşıyordum ki çalının üstünden-içinden karışımı bir yerden, üstelik 1-metre ötemden bir “pırrrrrrr” daha gelince az daha kumullara atıp kendimi ağlayacaktım. :) İş inada binmişti artık, ne yapıp edip yeniden “pırrrrrrr” etmesini bu sefer benim kontrolümde yapmasını sağlamam gerekiyordu. 2-saati geçen bir “kumullarda yürüme, bodur çalıların içinden geçme” şeklinde gerçekleşen arazi taramalarım sonuçsuz kalıp tekrar dönüş yoluma geçmiş ve dönüş yolumun sonuna gelmiştim ki yeniden bir “pırrrrrrr” sesi duymamla, önceden her ayarını yaptığım, sürekli elimde hazır vaziyette beklettiğim, her zaman açık durumda ancak pili fazla gitmesin diye tek bir hafif parmak dokunuşuyla fotoğraflamaya hazır hale gelecek makinam o an için yeterince hızlı davranamadı veya ben davrandıttıramadım, tür gözümün önünden geçti gitti bana bakarak. :( Benimle kesin dalga geçiyordu bu sevimli varlık. :) Tekrar başa sardım, 1-saat kadar tekrar dolandım arazide ama olmadı, göremedim bu sefer hiç. Bundan yaklaşık 2-ay önce başka bir bölgede de görmüş, orada da fotoğraflayamamıştım. Burada varsa, orada da olma ihtimali yüksek diye o bölgeye doğru gitme kararı aldım aniden bir hevesle. Orada da aradım ama nafile. Olmadı... Ertesi gün Mehmet Kıran’ın (mkiran8) arazi yapalım mı teklifine kayıtsız kalamadım, Bıldırcın gördüğümü söyledim ve oraya gidelim, fotoğraflayalım dedim. Ne yazık ki iş işten geçtikten sonra öğrendim ki ben kısa süreliğine telefonla konuşurken üstümden geçip gitmiş denilecek kadar yakınımdan geçmiş. 2-gün 16,5km yaptım, döndüm durdum arazide ama elim boş döndüm. :D Kısmet diyelim :) Mehmet benim tam karşı tarafımdaydı, görmüş ve çekmiş. :) Ben hiç göremedim önceki günün aksine… O yüzden gözlemde ki “Bıldırcın” fotoğrafları bir sonraki gün çekilmiş Mehmet Kıran’a ait karelerdir.  Tebrik ediyorum kendisini, bana “Bıldırcın” kertiği borcu var artık. :D Selamlar… e-KuşBank Bağlantısı: http://ebird.org/ebird/view/checklist/S34200708 NOTLAR: - Alanda ne yazık ki görmeye alışık olduğumuz manzaralar mevcuttu. Plastik şişeler, çöp torbaları, içki şişeleri (bazıları kırılmış ve yaralanmalara neden olabilecek şekilde parçalanmış) vb. mevcuttu. - Civarda hiçbir ördek gözlemlememe rağmen, gölün hemen kıyısında en fazla 3-4 gündür ölü olduğunu düşündüğüm 1-adet dişi suna vardı.

Gözlem süresi; 3 saat