Benim de gönlüm insanların tamamen ulaşımının kısıtlanması, sadece araştırmacılara açık olması gerektiği yönünde Ama maalesef bizim ülkemiz için çok uzak bir hayal bu. Onlarca yıldır bizdeki tüm ormanlar işletme mantığı ile yollarla donandı. Ülkemizin tüm ormanlarında binlerce kilometreye varan orman işletme yolları var. Saka Göl ve çevresi yaz aylarında rahatlıkla ulaşılır alanlar aslında. Sulak mevsimde var ulaşım problemi. Ve Saka Gölü kıyısında benim fark ettiğim iki kamp yeri var. Bir yanılgımız, bir alanın Milli Park olunca koruma alanı olacağı... Maalesef Milli Park demek insan kullanımına açılması demek. Misal Uludağ, Ilgaz, Köprülü MP ları. Bizdeki tüm MP larda ağaç kesimi de yapılıyor. İğneada, Uludağ, ıLGAZ VE kÖPRÜLÜ GİBİ. Yaban Hayatı Geliştirme sahalarının koruma statüleri daha da iyi MP lardan. Yine MP lar ve YHGS ve YHKS larında ava da müsaade edilir. Yedigöller de geyik avı yapıldığı gibi. Bir de tabela MP ları var Munzurlar, Ağrı Dağı ve Gala Gölü gibi.. Ermenistan da Khosrov Reserve denilen Leopar koruma sahasını ziyaret ettiğimde çok şaşırmıştım. Bölgedeki köyler boşaltılmışi köylüler ranger olarak istihdam edilip ellerine Kaleşnikoflar verilmiş. Asker gibiler. Yollarda barikatlar var ve insan girişi, araştırmacılar dışında yasak. Bizde de keşke böyle olsaydı ama çok zor bu. Biz avcıları kuşçular gibi zannederiz, ama çok ilerideler. Sırtlarında çantalarla onlarca kilometre yürüyen, günlerce kamp yapan avcılar gördüm. Kaçkarlar ın yol olmayan, 2800 lük zirvelerinden dolanıp onlarca ürkeklik, kilolarca alabalık katleden avcılar gördüm. Ne telefon çekiyordu şikayet etseniz, ne de helikopter dışında yakalama imkanı var o şahısları... Ancak farkettiğim bir şey var, kuşçuların, fotoğrafçıların yoğun olarak ziyaret ettikleri alanlarda avcılık da yavaş yavaş azalıyor. Mert Gölü ve Erikli çevresinde kamp yaptığımızda silah sesleri eksik olmazdı eskiden. Son yıllarda tek tük duyuluyor artık. MP bekçilerinin pek çalıştığına inanmıyorum. Biz oradayken Jandarma geldi kaç kez. Hep söyledikleri bekçinin hiç ilgilenmediği, kendilerinin devriye gezip bekçiyi zorla alana çağırdıkları yönünde... Kaldı ki, her gün İğneada yönünde Mert gÖlüne teknelerle açılıp ağ atılıp balık avı yapılıyor ve bu ağlara kuşlar da yakalanıyor. Kaç defa ağa takılıp kenara atılan kara gerdanlı dalgıçlara, ördeklere rastladık. Eriklide de her gittiğimizde ağlara rastladık. Jandarma her rastladığımızda biz toplayıp imha ediyoruz dediler.