Nihayet beklediğimiz telefon geldi. Ancak ışık koşulları o kadar sıkıntılı ki, yola çıkıp çıkmamakta tereddüt ediyoruz. Yine de bize verdiği sözü unutmayan ve vakit geçirmeden arayan köylü dostmuza saygısızlık etmemek amacyıla kısa bir süre içinde karar verip yola revan oluyoruz.
Her kuş fotoğrafçısının yolculuk sürecinde taşıdığı \"acaba görebilecek miyiz ?\" sorusu defalarca kafamızdan geçse de \"yolda olmak bile ayrı bir keyiftir\" deyip olumsuz ihtimallere üzülmemenin altyapısını kuruyoruz.
Nihayet alana yaklaştık ama hava da iyice kapandı. Ben hep kötü havanın bana uğurlu geldiğini kendi kendime tekrarlayıp, avuntu bulmaya çalışıyorum. Hafifçe yağmur atıştırıyor, Çamur ve taş yığınları arasından ağır ağır ilerliyoruz ve lokasyon verilen alana 3-5 km kaldı diyor Hüseyin kılavuz. Kuzeydoğudan hafif bir rüzgar esiyor ama hava pek soğuk sayılmaz, 15-16 derece.
Arazi oldukça geniş bir ova. Kimi yerler sürülmüş, kimi yerler taşlık kayalık küçük tepelerden oluşmuş durumda Ve biz bir tepeden öbürüne doğru ilerliyoruz ki aniden 20-22 kadar bireyden oluşan bir zurba ( kuş sürüsü ) havalanıyor. Tam onlara dikkat kesilmişken 6-7 bireylik bir başka zurba diğer tepenin eteğinden havalanıp, birkaç tepe ileride biryerlerde gözden kaboluyorlar. Tekrar o tarafa doğru yönelip yine iki ayrı zurba şeklinde havalandırıyoruz ama her seferinde, hiç bir sürüye ilişmeyen tek bir birey daha olduğu ve yalnız hareket etmeyi tercih ettiği dikkatimizi çekiyor. Her defasında kuşlar bir öncekinden daha uzaktan havalanıp, \"belki bu kez daha iyi kareleriz dediğimiz umutlarımızı\" boşa çıkarıyorlar. Bu şekilde takibi 2 kez daha tekrardan yaşadıktan sonra artık onlara ulaşamayacağız bir uzaklıkta gözden kaybediyoruz.
Saat 13- 16 sularında yaptığımız bu gözlemden \"hiç olmazsa elimiz boş dönmedik\" diyebileceğimiz karelerle ayrılıyoruz. İlginiz için teşekkürler...
Hüseyin Meşe
Not : Avcılara tarif vermemek için lokasyon ve tarih bilinçli olarak yanlış girilmiştir...
Gözlem süresi; 3 saat