Güneşli, güzel bir kış sabahında, Nükhet Hanım’la( nukkus ) Karaburun’a doğru yola çıktık.
Durusu-İSKİ tesisleri yakınındaki kısmen sazlık ufak koyda; yalı çapkını, kara boyunlu batağan ve su tavuğu gördük.
Karaburun’da, önce limana uğradık. Karabaş martı, Kara boyunlu batağan, Karabatak ve bana kertik olan Hazar martısı vardı burada.
Sonra; kumsalı, koyları, yosunlu kayalıkları gözleyerek kıyı boyunca ilerledik.
Kumsalda, kıyıda taşlı kumların üzerinde15-20 bireylik Gümüş yağmurcunu ve aralarındaki tek Altın yağmurcununu görünce heyecanlandık. Uzaktan istediğimiz gibi çekim yapamayacağımızı, açık kumsaldan da yaklaşamayacağımızı düşündük önce. Ama arabamızdan inip denize doğru kumsalda ilerlediğimizde, kumsalda, kıyıya paralel oluşan hafif tümseğin bizi gizlediğini fark ettik ve makul bir mesafeye kadar yaklaşabildik.
Yosunlu kayalıklar ve taşlı kumlar üzerinde beslenen ak kumkuşları ve karakarınlı kumkuşlarının; ( kendilerine fazla yaklaştırmasalar bile ) ufak sürüler halindeki uçuşlarını seyretmek de zevkliydi.
Dönüşte, benim iki yıl kadar önce gittiğim ve çok beğendiğim Terkos kıyısındaki Balaban Köyüne uğradık. Köyün girişinden ve diğer tarafından ulaşılan, birbirinden güzel iki ayrı koyu gezdik ve öğle yemeği molası verdik( Nükhet Hanım’a, evde hazırladığı lezzetli sandviç ve ekmek arası için teşekkür ediyorum ).
Bir süre, göldeki sakar meke sürülerini izleyip, farklı ördek türlerini tespit etmeye çalıştık. Ancak, vakit geç olunca, daha sonra başka bir Balaban gözlemi yapmak üzere alandan ayrıldık.
Karaburun, bizi hayal kırıklığına uğratmadı. Benim ve Nükhet Hanım’ın, 4’er kertiğimiz oldu( Bunlardan üçü aynıydı: Ak kumkuşu, Kara karınlı kumkuşu, Altın yağmurcun ).
BALABAN( TERKOS ) GÖZLEMİ:
Elmabaş patka
Tepeli patka
Fiyu
Sakar meke
Yeşilbaş
Gözlem süresi; 5 saat