Öğleye doğru Birey Bakanay ile Validebağ\'a gidip dolaşalım dedik ama benekli sinekkapanların dışında bir şey yoktu. Riva mı ? Çekmece mi derken, Yandex\'te yolların açık olduğunu görünce Büyükçekmece\'ye gitmeye karar verdik. Hezarfen\'e yaklaştığımızda saat üçü geçmişti. Yol kenarındaki balıkçıların yanına park edip etrafa bakarken içerideki sazlıklarda bir normal bir kara sumru gördük. Göl tarafında ise 3 tane elmabaş ve birkaç bahri vardı.
Bahşayış\'ı geçip seddeye doğru ilerlerken etrafta çok fazla balıkçı vardı ama kuş yoktu. Suyun çatallaştığı noktada sumruları gördük. Çok sayıda Akkanatlı ve kara sumru sürekli suyun yüzeyini tarıyorlardı. Kır kırlangıçları her yerdeydiler. Aralarında ev kırlangıcı ve kızıl var mı diye bakarken iki tane kum kırlangıcı gördüm. Tren yolunun oralarda büyük kamışçınlar ortalığı çınlatıyordu. (Onları görmenin bir yolu yöntemi varsa lütfen biri anlatsın! :) ) Beyaz nilüferler açmış. Seyirlik bir ortam vardı.
Tren yolunun altından geçip katırcaya doğru ilerledik. Sağ trafımızdaki tarlaların üstünde uzaklarda bir aladoğan avlanıyordu. Biraz ileride sazlıkların arasında bir anda bir sürü havalandı. Fotoğraftan 52 tane çeltikçi saydım. Aralarında 5 tane de çamurçulluğu vardı. Onlar birşeyden ürküp havalanmasa çeltikçi ve çamurçulluklarının varlığından haberdar olamayacaktık. Bahşayış\'ın ilerisine ilk kez gittim. Gerçekten de çok zevkli ve bol kertikli bir gün oldu! Keskin virajda bekleyip durduğum aladoğanı da nihayet burada görebildim.
Gözlem süresi; 3 saat