Tüm beşeri olumsuzluklara 22 °C sıcaklık da eklenince, sonuç maalesef iç karartıcı. Arazide dertleşmek bile, içimizdeki sızıyı yenemiyor. Maalesef sayılmakla bitmeyecek olaylar yaşadık ve yaşıyoruz. Her çalı, ot kümesi ateşe veriliyor, hazine arazileri tarla yapılıyor, sulak alanın en can alıcı sazlıkları biçiliyor ya da ateşe veriliyor, 10 bin kişilik göçmen kampının tüm foseptiği kuş cennetine boşaltılıyor, alan içinde maden yıkama havuzlarını kimse sual etmiyor, hektarlarca tarihi kazı alanının bitki örtüsü kimyasallarla yılda 3-4 kez kurutuluyor, isteyen istediği yerden hoyratça kum alıyor, vs...ve hala o minicik canlar orada inadına yaşamaya devam ediyor. İki yıl önceki TRAKUŞ-X kampında aynı alanda 100 ü aşkın kuş gözlemlenmişti. Şimdi..?..
Kardeş site Trakel de aynı konuyu işleyen bir kare paylaşacağım. Dilerim bizim ellerin sağır sultanları duyar da, dertlerimize derman arar.
Gönlüne sağlık Özgür. Selamlar..