Menekşe sahilinde soğuk ve kapalı bir havada yapılan bir gözlem... en büyük avantajı, insanların dışarıya çıkmaya üşenmesi nedeniyle, kuş gözlemlemeye uygun olmasıydı. Sahile varana kadar kanal boyunca onlarca sakarmeke ve karabaş martıya, arada bir suya dalan küçük batağanlar ile buldukları uygun alanlarda tüylerini kurutan ya da bakım yapan karabatak ve küçük karabataklar eşlik ediyordu. Parktaki ağaçlarda alaca ağaçkakan, küçük iskete gibi türlerin yanında, çimlerde beslenen serçeler, kargalar ve martılar da vardı. Üstümden öe öte geçen yeşil papağanlar da güne renk kattıktan sonra sahile vardım. Sahilde yüzlerce martının yarattığı etki müthişti. Sahil şeridinin bir bölümü karabaş martı çoğunlukta olacak şekilde tamamen örtülmüştü ve farklı yaşlardan, farklı türlerden binden fazla martı yan yana duruyordu. Pembe göğüsleriyle uzaktan çıplak gözle fark edilebilen ince gagalı martılar, tos pembe hayallere ve tatlı bir tebessüme neden oluyordu. Tabi dikkat çeken sadece onlar değildi, iri gövdesi ve koyu gri/siyah sırtıyla Büyük kara sırtlı martı da onlarca metre öteden kendini belli ediyordu. Dikkatli bir gözlemden sonra van gölü martısı, akdeniz martısı, hazar martısı gibi türler de listeye girdi.
Denizde beslenen martıların birkaç yüz metre ötesinde kalabalık ve siyah bir topluluk gözüme çarptı, dürbünü kaldırında sayıları binden fazla sakarmekenin deniz beslendiğini gördüm. Aralarında karabataklara bir de tepeli karabatak ve bahri eşlik ediyordu.
Aynı gün olmasa da, üç gün sonra kuzey gümüş martısını yine bu alanda, diğer martıların içinde görmek büyük bir keyifti. O sabah alana vardığımda, günün ilk ışıklarıyla kertik atmaya gelmiş kuş ve trakuş sevdalılarını görmek de ayrı bir anı ve keyif olarak hafızama kazındı :)
Gözlem süresi; 4 saat