Dün babamla 3 buçuk saatlik uzun bir gözlem yaptık. Önce Çaltılıdere\'ye gittik. Her yılın gelen gülen sumrular gelmişti. Ama Çaltılıdere\'nin asıl sürprizi bu değildi. Biraz daha ilerleyince bir de ne görelim! İki tane küçük sumru bir lastiğin üzerinde usulca duruyorlardı. Birkaç güzel poz aldık ve fazla rahatsız etmeden gözleme devam ettik. Sonraki durağımız tahtalıları ilk gördüğümüz yerdi. Bolca sarı antenli zıpzıp vardı. Onların da güzel pozlarını aldıktan sonra tepenin yamacından aşağıya doğru inmeye başladık. Önümüzdeki tarladan muhteşem 3 tane tahtalı kalktı ve ağzımız açık kaldı. Bir sonraki durağımız ise yeni keşfettiğimiz göldü. Neredeyse bir kuş cenneti niteliğinde bir yer kesinlikle. Oraya girmeden önce birkaç tepeli toygar ve bolca kızılsırtlı örümcekkuşu bizi karşıladılar. Serçeler bile çekirgelerle besleniyorlardı. Bütün böcekler ortaya çıkmıştı ve bu kuşlar için harika bir şeydi. Göl bizi büyük kamışçınların sesleriyle karşıladı. Sonra ise iki muhteşem saz delicesinin kavgasına şahit olduk. Bir sonraki durağımız ise bizim oralardı. Bütün sulak alanlar kurumuştu. Sadece uzunbacaklar ve birkaç tane orman düdükçünü kalmıştı. Budanmış bir yerde karabaşlı çinteleri çektikten sonra gözlemimize son verdik.
Gözlem süresi; 3 saat