30 Ocak 2011 günü saat 09.00 gibi Sasalıya geldik.Hava açık ve 7 derece civarındaydı.Ayrıca hafif poyraz dan esen rüzgar vardı.
Söylemeden geçmemek lazım ki,ışık çok güzeldi.Fotoğraf için en uygun günlerden bir gündü belkide...
Biz sahaya gelir gelmez,bizi burada ilk karşılayan, havada değişik şaklabanlıklar yapan 1 adet yalı çapkını oldu..Havada öyle hareketler çekiyordu ki gerçekten görülmeye değerdi.Sonra sol tarafımızda yani sahil boyunca ,yerlerde koşuşturaran kum kuşları,tepeli toygarlar,halkalı cılıbıtlar ve aralarında çayır incir kuşları, tavaların karşı tarafına doğru ise flemingolar,onlarla uyum ve ahenk içerisindeki ördek çeşitleri,derken kervan çullukları girdi sahneye,sonra düdükçünler,sağ tarafta ise tel çit boyunca çinteler ile maskeli ötleğenler.
Ne tarafa bakacağını şaşırıyor insan her taraf cıvıl cıvıl....
Aman hiç bir şeyi atlamayalım diye pür dikkat yavaş yavaş ilerliyoruz derken birden önümüzden sulak alana doğru suya parelel uçuş yapan bir yırtıcı...Oh artık yırtıcılarda tamam...
Sonra saat 10.00 gibi Oktay Kuşoğlu kardeşim aradı.Sağolsun biz oradayız diye bütün proğramlarını iptal edip koşa koşa deltaya geldi.Onun gelmesiyle ekip dahada canlandı,gönüller çoştu.Sonra hep beraber Homa Dalyanı..Homada tepeli pelikanların yemek ziyafetlerini ve ardında kavgalarını seyrettik.İşte bu bölüm görülmeden anşımalması mümkün olmayan ve seyir zevki çok yüksek bir o kadarda heyecan verici bir olaydı.
Homa dönüşünde ,tamda İzkuşun otopoarkında Zafer Kurnuç Abiyle karşılaştık.Zaten bir çok arkadaşımız Zafer abiyi bizden daha iyi tanır ama,bizimkisi tanımıyanlar için ön bilgi sadece; Zafer abi Dünya tatlısı bir insan. Çoçukken bizlere arıdan bal aldıkları günlerde ,bir elimize karakovan ballarından bir dalak, diğer elimize ise aynı büyüklükte bir bazlama verirlerdi yesinler diye...İşte Zafer Abide karakovan balı gibi,üstelik Erzurum yaylarında yetişmiş ve en hakikisinden...
Sonra Zafer abiyle birlikte Hamoya geri dönüp,küçük flomungoyu aradık,oradan dönüşte bataklık düdükçününü yine Zafer Abi sayesinde fark ettik. Daha sonra ise ,hepimiz Zafer Abinin arabasına binerek deltanın içine,normalde hiçbrimizin araçla girip göremeyeceği,(zaten yayada gidelemeyecek kadar uzun olan bir mesafeye )21 km lik parkura girdik.Asıl görüleceklerin ise orada olduğunu o zaman anladık.Hayatımda ilk defa binlerce ördek çeşitlerini bir arada gördüm,Kazları Hollandada görmüştüm ama bu kadar ördeğe orada bile rastlamadım.Yine yüzlerce sunayı,ayrıca binlerce kılıç gagayı ,sığırçık kuşlarının havadaki uçuş gösterilerine benzer gösteri yaptıklarını, yine bu parkurda gördük.
Daha başka gördüğümüz bir çok tür var ama yazıyı uzatmamak adına tek tek burada yazmıyorum.Zaten hepsi tür listesinde mevcut.
Hem kıymetli Kardeşim Oktay Kuşoğluna, hemde Saygıdeğer Zafer Kurnuç Abime tekrar tekrar gönül dolusu teşekkürlerimle...
NOT: İzmir tabelası yerine sehven Bafa Gölü tabelasını yüklemişim hata için özür dilerim.
Gözlem süresi; 7 saat