Ve sonunda Sakallı Akbaba!!!:))
Bazı şeylerden fedakarlık etmeyince, sınırı zorlamayınca çok istediğin bir şey olmaz ya, bugün tüm tersliklere rağmen güneş tepemizde, aslında nallıhanda olmamız gerekirken inözünün asfalt sıcağında bulduk kendimizi..
''Pek bir şey çıkmayacak'' dedik içimizden ve başladık yol üzerinden Sabakoz ve İnözü vadisine doğru yürümeye..
Tırlar ve arabalar o kadar hızlı geliyor ki başımıza bir kaza gelmez inş diye de ekledik..
Kaya sıvacısının sesiyle birlikte kara leylek ve yavrularını sayıyor, bari bilimsel olsun bu gözlem diyerek yavaş yavaş yürüyoruz:D Gökdoğanı çok uzaktan kayalıkların üzerinde görüyoruz..
Sabakoza geldiğimizde uçarak siyah bir yırtıcı geçiyor tepemizden.. Uzakta olduğu için makineyle çekip kara akbaba görmenin sevinciyle biraz gaza geliyoruz:) Mağaranın hemen yanında bir şeyler atıştırıp kuşların bize yakınlaşmasını izliyoruz.
Ve yola devam...
Sonra sola doğru kayıyor gözlerim. Tepeleri süzerken beyazlı siyahlı bir yırtıcı. Dürbünle bakıp hayal mi görüyorum diyerek tekrar indiriyorum. Yanımdan bir ses ''neymiş..'' -''Seda , farklı bir şey'' diyebiliyorum anca.. :D
Tekrar baktığımda ise tepeden üzerimize doğru gelen bir sakallı akbabayı inanamayarak izliyorum:))
Ardından 2 birey daha!!
O an anlatılmaz gerçkten :) Görmek istediğiniz türün aklınızda hiç yokken karşınıza çıkması, insanı acayip mutlu ediyor..
Sakallıyı görünce tabi gözlem bitti bizim için, ötücülere filan hiç bakamıyoruz ki heyecandan :D Dedik biz daha yürürüz, Sakallıyı tekrar görürüz. Beypazarın dışına kadar çıktık. Ama göremedik bir daha..
Son noktayı kerkenezin gökdoğanla yaptığı it dalaşı koydu. Boyut ve güç farkı bariz belliyken bizim kerkenezin cesareti ön plandaydı...
Gözlem süresi; 5 saat