Kapalı ve yağışlı, her şeyden daha da önemlisi, yoğun silah sesleri arasında başlayan gözlemimiz tür sayısı anlamında oldukça zengin ve de verimli geçti.
En çok canımızın sıkıldığı anlar iki numaralı karede yer alan kuğulara ilişkin olarak, hafızalarımıza yer etti.
Yörükler yolu üzerinde kamp kurmuş avcılardan bir tanesi bu üçlüyü görünce başladı ateş etmeye ve bir yandan da soruyordu:
- Bunlar kaz değil mi?
- Yok yok kaz değil, diye cevaplayan ses sayesinde üç el ateş ettikten sonra devam etmedi.
Bunun üzerine jandarmayı ve Kızılırmak Deltası Ziyaretçi Merkezindeki görevlileri harekete geçirdik.
Jandarma bu konuda oldukça hassas kısa bir zaman sonra olay yerine gelerek, gerekli incelemeleri yaptılar ve bizi de iki kere telefon ile arayarak bilgi verdiler, yer hakkında detaylı bilgiler aldılar.
Avcılığın yoğun yapılacağı belli pazar günü Milli Parklara ait bir adet görevli ekibin olduğunu ve onların da, Alaçam tarafına göreve gittiklerini öğrendiğimizde üzüntü duyduk.
Avcılık faaliyetinin yoğun yaşanacağı günlerde, özelikle hafta sonu ve tatil günlerinde daha çok ekip ile görevlileri görmek istiyoruz.
Daha sonra av yasağı olan Boyter Kanalındaki vurdukları kuşu ellerindeki kanca ile almaya çalışan üç avcıyı daha şikayet ettik ama nafile, sonuç bir ekip var, onlarda Alaçam\'a göreve gittiler...
Avcıların silah seslerinin gölgesinde, her şeye rağmen, kötü ışık ve yağmur altında süpriz türler ile güzel bir gün geçirdik.
Okuyan ve yorumlayan herkese teşekkürler, selamlar...
Gözlem süresi; 9 saat