Göç günlüğü: 139 tür!! :) (fotodakiler küçük serçe ve kara boğazlı ötleğen) akşama bi foto daha ekleyebileceğim. Yeniden Adana Mersin, bu sefer 3 gün.(Adana kayıtlarını ayrı gireceğim. Aşağıda sadece Mersin'de görülenler var.) 30 kişilik bir Belçikalı kuş gözlemci grubu ile gezdik! Üstelik sabahın köründe çıkmak yerine, güzel güzel kahvaltı ettikten ve kahvelerimizi içtikten sonra kuşa çıkarak :) Sanılanın aksine kuş görmek için sabah çok erken çıkmaya gerek yok.(özellikle göç zamanı) İyi bir şekilde dinlenip, sizi rahat hissettirecek bütün bedensel ihtiyaçlarınızı giderdikten sonra kuşa çıkmak daha önemli. Bu sayede algınız daha uzun süre açık kalıyor ve daha çok kuş görüyorsunuz;) Gözlemci sayısı 33'ü bulunca hep ufak araçlarla gittiğimiz bu alanlara 0403 bir otobüsle gittik. Kuşlar sanki 15 tonluk bu araçtan daha az korktular. Bazen bir kuşu 30 kişinin görebilmesi için saatlerce debelenmemize rağmen bazen otobüsün içinden çıkmamıza bile gerek kalmadı. Göç artık iyice hızlanmış durumda. Yumurtalıkta Halep çamlığı üzerinde binlerce Ebabil vardı. Ak karınlı ebabil'lerde aralarına serpiştirilmiş gibiydi. En güzeli ise aralarından belki çıkar umuduyla tek tek hepsine bakarken KÜÇÜK EBABİL'i gördüğümüz an oldu. Ayrıca iki birey KARA KANATLI BATAKLIKKIRLANGICI görmek büyük bir şanstı. Geçtiğimiz iki hafta boyunca gidenler çok olmuş ama yerlerini daha fazla kuş doldurmuş. Yumurtalık lagünlerinde en ilginç türlerden birisi alpin türlerden olan TAŞKIZILI'nın erkeğini görmekti. Bir tarafınızda Küçük serçe'yi izleyip diğer tarafınızda bu türü görmek pek nasip olmayacak bir gözlem. Kumulların arasındaki bataklıklarda narin nadidelerden KÜÇÜK SUYELVESİ bizi çok mutlu etti. Uçsuz bucaksız görünen çölleri görmek için uzağa gitmenize gerek yok, Adana'da ki bu kumullara gitmeniz yeterli. Bu görmeye alışık olmadığımız habitatta bir Balaban gene son ana kadar kamuflajını korudu. Göçmen türlerden heyecanla beklediğimiz Üveyik, Arıkuşu, Kızıl kırlangıç, Bülbül, Yelpazekuyruk, Çayır delicesi, Küçük sumru, Boz çıvgın, Orman çıvgını, Kızıl başlı örümcekkuşu, Kirazkuşu'da gelmiş. Küçük sumru'lar hariç hepsi numunelikti. Büyük cılıbıt'lar ise azalmışlar ama hala duruyorlar. Kuyrukkakan aktiviteside kaybolmuş gibiydi. Daha önce defalarca gittiğim Cennet-Cehennem obrukları bize bu sefer fena bir sürpriz yaptı. Oradaki çalışanlar kuş için geldiğimizi duyduklarında burda baykuş çok olur diyerek bize en büyük baykuşu itinayla tarif ettiler. İçimde bir şüphe gündüz vakti olsa bile ne olur ne olmaz diyerek ses çaldım. O da nesi? Hepimizin şaşkın bakışları arasında bize cevap verdi :) Daha sonra aradığımızda ağaçlıklardan bir PUHU havalandı!! Gezinin en bomba türlerinden biriydi...Nihayetinde gezimiz 30 kişiye rağmen 139 türle tamamlandı.(sadece kendi gördüklerimi sayıyorum, yoksa gruptakilerin gördükleriyle sayı daha da artıyor!) Mersin'de ziyaret ettiğimiz alanlar: Göksu deltası, Cennet cehennem obrukları ve Karabucak ormanı. İzlemek isterseniz linkte Cennet'ten bir görüntü var:) https://vimeo.com/40189331

Gözlem süresi; 6 saat