Sabah saat 7:30 sevgili Cem ve Aral ile birlikte yollara düştük. İğneada\'dan iyi haberler gelmeyince biz de kendimize Büyükçekmece ve Karaburun\'u alan olarak seçtik. Önce Mimar Sinan köprüsüne uğradık köprüden donmuş göl ve bu duruma uyum sağlamış batağan, kumkuşları, kızılbacak, martılar ve kaşıkgagaları izledik ve görüntüledik. Sonra Menekşe köprüsüne uğradık burada bizi (Aral\'ın da dikkati ile) Dağbülbülleri karşıladı. Çulluk, balaban ve yırtıcılarıda görüntüledikten sonra yola devam ettik. HBahşayiş ve etrafı oldukça sessiz idi. Gölün ortasında donmamış alanlarad pek çok ördek vardı. Biz kendimizi dağ bülbüllerine öyle bir kaptırmışız ki Ormanlı\'ya gidemeyip direk Karaburun\'a uğradık. Yol üzerinde Terkosu geçerken buz üzerinde yanyana iki balaban dah görmemiz bizi çok heyacanlandırdı.Burada artmış sayıları ile Ak kumkuşları ve Gümüş yağmurcunları görüntülerken birden Aral koşarak geldi ve \"Biri altın yağmurcun baba\" diye haykırdı. Böylece uzaklaşan yağmurcunların peşinden kumsalın yarısını turladıktan sonra bir tanesini görüntüleyebildim ve 2016 \'nın ilk kertiği de gelmiş oldu. Bence (bizce) Karaburun zamanı gelmiş. Karaburun da pek çok sürü halinde karabataklar, ördekler de gördük. Limanda birkaç kara boyunlu batağan ve bir de bıyıklı sumru vardı. Tek başına etrafımızda uçupğ uzaklaşan sırtı beyaz bir ördek de gördük ama (sütlabi, suna ) ne olduğunu anlayamadan güzelce görüntüleyemeden uzaklaştı gitti. Göllerin donmuş olması, her tarafın karla kaplı olması kuşlar açısından güçbir durum olsa da bizim onlara yaklaşmamıza izin vermeleri açısından güzel bir gün geçirdik, zor doğa koşullarında onları izlemek ve görüntülemek, yeni yıla üçümüzün de kertiklerle girmesi çok çok güzeldi. Herkese tekrar mutlu yıllar diliyorum, diliyoruz. Sevgi ve selamlar.
Gözlem süresi; 7 saat