Sabah erken saatlerde, havanın soğuklu hissettirdiği bir anda tüm meşguliyetleri bir tarafa atıp kendimi araziye attım... insan oh be dünya varmış diyor. Dünya, evet hemde gerçek dünya... o sıkışık binaların arasından ayrılıp, dertleri kafadan silip, huzur bulduğun bir dünya... her neyse bu minvalde çıktım araziye... daha başlarında bir börtlem çalısı kıyısında duraksadım... tam o esnada karşıma çıktı sisler arasında sürmeli çalı kuşu :) her yer beyaz tabi böyle manevi bir ortam biz ak sakallı dede beklerken sürmeli çalıkuşu çıktı bahtımıza yani aksakallıyı görsem bu kadar sevinmezdim :D sorası çalıkuşu ile ilk buluşma... hadi oradan göl havzasına inelim derken yol kenarında çinteler içinde sarı çinteyi gördük hatta kiraz kuşlarınıda gördüm ama çekme imkanı olmadı... göle indim etraf sis her yer göz gözü görmüyor... uzandım ve kamuflaja girdim... soğukta var tabi elbette, bir süre sonra bir kaç yeşilbaş geldi ama fazla durmadı gittiler derken bir şey geldi ki önce elma baş sandı sonra baktım fiyu eee tabi heyecan yaptım ama geldi önüme kondu iyi hoşta odak mesafemden fazla yakın dua etmeye başladım biraz uzaklaş hadi az uzaklaş oğlum hadi aslanım diye diye uzaklaştı :) sonra çektik tabi bir kaç cömert poz verince mutlu olduk hava kötüde olsa güzeldi ve güzel oldu :)
Gözlem süresi; 5 saat